English - Turkish
Definition of a concentrated form of a foodstuff; the bulk is reduced by removing water in English Turkish dictionary
- concentrate
- {f} konsantre etmek
- concentrate
- {i} konsantre madde
- concentrate
- yoğunlaşma
Mektuba yoğunlaşmaya çalıştı.
-He tried to concentrate on the letter.
Sen tamamen iyileşmen üzerine yoğunlaşmalısın.
-You must concentrate entirely on your recovery.
- concentrate
- gücü bir noktada toplamak
- concentrate
- bir noktaya toplamak
- concentrate
- kümelemek
- concentrate
- toplanmak
- concentrate
- derişik madde
- concentrate
- {i} yoğun madde
- concentrate
- bir yerde toplamak
- concentrate
- derişmek
- concentrate
- deriştirmek
- concentrate
- (Tıp) Teksif etmek, koyulaştırmak
- concentrate
- {f} toplamak, bir araya getirmek, yığmak; toplanmak
- concentrate
- (Nükleer Bilimler) konsantre
Televizyonu kapa. Konsantre olamıyorum.
-Turn off the television. I can't concentrate.
Onun söylediklerine konsantre oldum.
-I concentrated on what he was saying.
- concentrate
- (fiil) konsantre etmek, yoğunlaştırmak, toplamak, dikkatini vermek, konsantre olmak, yoğunlaşmak
- concentrate
- topla/konsantre ol
Related Terms
English - English
Definition of a concentrated form of a foodstuff; the bulk is reduced by removing water in English English dictionary
- concentrate
a concentrated form of a foodstuff; the bulk is reduced by removing water
Hyphenation
a con·cen·tra·ted form of a foodstuff; the bulk I·s re·duced by re·mo·ving wa·terPronunciation
Resimler
Favorites