English - Turkish
Definition of a certain type of small woodpecker, especially of the genus colaptes in English Turkish dictionary
- flicker
- alazlanmak
- flicker
- titreyerek yanmak
- flicker
- (Aydınlatma) ışık titremesi
- flicker
- sönüp yanmak
- flicker
- titremeli
- flicker
- titreşme
Bu floresan lamba titreşmeye başlıyor. Onu değiştirmemiz gerekecek.
-This fluorescent lamp is starting to flicker. We'll have to replace it.
- flicker
- {i} titreme
Son bir titremeden sonra mum söndü.
-After one last flicker, the candle went out.
- flicker
- {i} ürperme
- flicker
- {i} titreşim, titreme
- flicker
- flickeringly titreşerek
- flicker
- titremeli,v.titre: n.titreme
- flicker
- {f} 1. (ışık/gölge)
- flicker
- (fiil) alevlenmek, titremek, titreşmek, hızla ve sessizce önünden geçmek
- flicker
- {f} titreşmek
- flicker
- çırpınmak
- flicker
- titre
Bu floresan lamba titreşmeye başlıyor. Onu değiştirmemiz gerekecek.
-This fluorescent lamp is starting to flicker. We'll have to replace it.
Son bir titremeden sonra mum söndü.
-After one last flicker, the candle went out.
- flicker
- (Nükleer Bilimler) kırpışma
- flicker
- {i} geçici belirti
- flicker
- titrek ve parlak ışık
Related Terms
English - English
Definition of a certain type of small woodpecker, especially of the genus colaptes in English English dictionary
- flicker
a certain type of small woodpecker, especially of the genus colaptes
Hyphenation
a cer·tain type of small woodpecker, es·pe·cial·ly of the ge·nus colaptesPronunciation
Resimler
Favorites