Annem bana birkaç yeni giysi yaptı.
 - My mother made some new clothes.
Babam, doğum günüm için bana birkaç CD aldı.
 - My father bought some CDs for my birthday.
Biraz vücut losyonuna ihtiyacım var.
 - I need some body lotion.
Biraz kahve ister misin?
 - Do you want some coffee?
Bazı öğrenciler otobüsle gitti, diğerleri de yürüyerek gitti.
 - Some of the students went by bus, and others on foot.
Bu yazılımı derlerken bazı sorunlarla karşılaşıyorum.
 - I'm having some problems compiling this software.
Kimisi yürüyerek, diğerleri de bisikletle gitti.
 - Some went on foot, and others by bicycle.
O, çok iyi olduğum bir şey değil.
 - It's not something I'm very good at.
Tom bazı çok iyi sorular sordu.
 - Tom asked some very good questions.
Tom bir parça müzisyen.
 - Tom is something of a musician.
Bir parça kağıdın üzerine, yanınızda oturan kişi hakkında hoşlandığınız bir şey yazın lütfen.
 - Please write, on a piece of paper, something you like about the person sitting next to you.
Yaklaşık üç saat önce berbat bir şey oldu.
 - Something horrible happened about three hours ago.
Biz araba içinde yaklaşık 100 mil katettik.
 - We covered some 100 miles in the car.
Yasal harcamalar, aşağı yukarı, ona 9.000 sterline mal oldu.
 - The legal costs set him back something in the order of £9,000.
Sami aşağı yukarı yüz tane kadın kaçırdı.
 - Sami kidnapped something like a hundred women.
Bazen acayip bir adam olabiliyor.
 - Sometimes he can be a strange guy.
Bu evle ilgili acayip bir şey var.
 - There's something strange about this house.
Tom'un kesinlikle bazı oldukça eski-moda fikirleri var.
 - Tom certainly has some pretty old-fashioned ideas.
Mikroskop altında, bazı virüsler oldukça güzel görünür.
 - Under a microscope, some viruses appear quite beautiful.
İngiliz önerisinin bazı bölümleri kabul edilemez görünüyor.
 - Some parts of the British proposal seem unacceptable.
The sequence S converges to zero for some initial value v.