English - Turkish
Definition of a carrier of tidings; a newsboy; a messenger; hence, also, a newspaper in English Turkish dictionary
- mercury
- cıva
Cıva gerçekten bir metal midir?
-Is mercury really a metal?
Balıkta kayda değer miktarda cıva bulunmadı.
-There was no appreciable quantity of mercury found in the fish.
- mercury
- Merkür
Merkür Güneş sistemindeki sekiz gezegenin en küçüğüdür.
-Mercury is the smallest of the eight planets in the Solar System.
Merkür güneş sistemimizdeki en küçük gezegendir.
-Mercury is the smallest planet in our solar system.
- mercury
- Termometre veya barometrede bulunan cıva sütunu
- mercury
- Yer fesleğeni, (bot.) Mercurialis perennis
- mercury
- haberci
Merkür tanrıların habercisiydi.
-Mercury was the messenger of the gods.
- mercury
- Romalıların ticaret mabudu
- mercury
- Utarit
- mercury
- civa
Tom her gün konserve ton balığı yemekten civa zehirlenmesi oldu.
-Tom got mercury poisoning from eating canned tuna every day.
Tom her gün konserve ton balığı yediği için civa zehirlenmesi oldu.
-Tom got mercury poisoning because he ate canned tuna every day.
- mercury
- ticaret tanrısı
- mercury
- cıva (simgesi hg)
- mercury
- mercuryvapor lamp civa buharlı lamba
- mercury
- (Nükleer Bilimler) (Hg) civa
- mercury
- yerfesleğeni
- mercury
- Merkür/cıva
- mercury
- i., kim. cıva
- mercury
- (Tıp) Hg sembolü ile bilinen atom no: 80 ve atom ağırlığı: 200.6 olan kimyasal element, civa
Related Terms
English - English
Definition of a carrier of tidings; a newsboy; a messenger; hence, also, a newspaper in English English dictionary
- mercury
a carrier of tidings; a newsboy; a messenger; hence, also, a newspaper
Hyphenation
a car·ri·er of tidings; a newsboy; a messenger; hence, also, a news·pa·perPronunciation
Resimler
Favorites