English - Turkish
Definition of a brief intensive course for a small group; emphasizes problem solving in English Turkish dictionary
- workshop
- işlik, uygulamalı çalışma
- workshop
- atölye
Boş eller internetin atölyesidir.
-Idle hands are the Internet's workshop.
Tom'un bodrumunda bir atölyesi var.
-Tom has a workshop in his basement.
- workshop
- (Bilgisayar) uygulamalı çalışma
- workshop
- atelye çalışması
- workshop
- fabrıka
- workshop
- atelye
- workshop
- işyeri
Boş kafa şeytanın işyeridir.
-An empty head is the devil's workshop.
- workshop
- Bilgi ve fikir üretme, fikir üretme toplantısı, çalıştay
- workshop
- (zanaatçıya ait) atölye, ıslık
- workshop
- Çalıştay
Çalıştaya katılmak istiyorsanız lütfen şimdi bizi arayın.
-Please give us a call now if you want to participate in the workshop!
- workshop
- {i} çalışma alanı (sanat)
- workshop
- çalışma odası
- workshop
- {i} fabrika
- workshop
- {i} (zanaatçıya ait) atölye, işlik
- workshop
- {i} imalathane
- workshop
- {i} (üniversite dışında yapılan) seminer
- workshop
- {i} dükkân
Related Terms
English - English
Definition of a brief intensive course for a small group; emphasizes problem solving in English English dictionary
- workshop
a brief intensive course for a small group; emphasizes problem solving
Hyphenation
a brief in·ten·sive course for a small group; emphasizes prob·lem sol·vingPronunciation
Resimler
Favorites