a boundary or accepted division; a border

listen to the pronunciation of a boundary or accepted division; a border
English - Turkish

Definition of a boundary or accepted division; a border in English Turkish dictionary

borderline
{i} sınır, hudut. s
borderline
(Tıp) sınırda

Leyla, sınırdaki kişilik bozukluğundan muzdaripti. - Layla suffered from borderline personality disorder.

borderline
sınır çizgisi
borderline
belirsiz
borderline
kesin olmayan
borderline
ortada
borderline
{s} sınırdaki

Leyla, sınırdaki kişilik bozukluğundan muzdaripti. - Layla suffered from borderline personality disorder.

borderline
sınır çizgi
borderline
{i} sınır

Leyla, sınırdaki kişilik bozukluğundan muzdaripti. - Layla suffered from borderline personality disorder.

borderline
kalitesiz/ortada
borderline
{i} sınır boyu
borderline
{s} sınıra yakın olan
English - English
borderline

She lives on the borderline between reality and madness.

a boundary or accepted division; a border
Favorites