a bottom, rise, establishment, cause

listen to the pronunciation of a bottom, rise, establishment, cause
English - Turkish

Definition of a bottom, rise, establishment, cause in English Turkish dictionary

foundation
temel

Yani sonuçta, Web'i dil öğrenmede daha iyi bir yer yapmak için biz Tatoeba ile sadece temelleri inşa ediyoruz. - So ultimately, with Tatoeba we are only building the foundations… to make the Web a better place for language learning.

Sizin fikrinizin hiç temeli yok. - Your idea has no foundation at all.

foundation
dayanak

Bu iddialar bir bilimsel dayanaktan yoksun. - These claims lack a scientific foundation.

foundation
kuruluş
foundation
vakıf

Bu İncil, Avustralyalı bir vakıftan geldi. - This Bible came from an Australian foundation.

Dan eski kütüphanesini iyileştirmek için yerel vakıflardan fon aldı. - Dan received funds from local foundations to improve his old library.

foundation
(Tıp) Temel, kaide, dayanak, üzerine herhangi birşey kurulan veya oturtulan kısım
foundation
temel yapısı
foundation
özül
foundation
döşek
foundation
(Ticaret) işletme
foundation
yapma

Yani sonuçta, Web'i dil öğrenmede daha iyi bir yer yapmak için biz Tatoeba ile sadece temelleri inşa ediyoruz. - So ultimately, with Tatoeba we are only building the foundations… to make the Web a better place for language learning.

O, vakıf adına araştırma yapmak için bir burs kazandı. - He was awarded a scholarship to do research for the foundation.

foundation
altyapı
foundation
tesis
foundation
(Kozmetik) Fondöten: Kadınların, cildi pürüzsüz göstermesi, renk vermesi için yüzlerine sürdükleri yarı sıvı veya boyalı krem
foundation
temel/kuruluş
foundation
{i} temel, esas
foundation
{i} kurma, tesis etme
foundation
foundation garment korse
English - English
{n} foundation
a bottom, rise, establishment, cause
Favorites