English - Turkish
Definition of a becoming insolvent, deficiency, defect, omission, fault in English Turkish dictionary
- failing
- {s} yanılan
- failing
- sızmak
- failing
- zayıf nokta
- failing
- olmazsa
- failing
- kusur
- failing
- {f} başarısız ol
O, sınavda iki kez başarısız olduktan sonra üniversiteye girdi.
-He entered the university after failing the examination twice.
Ben yemek yapmakta başarısız oluyorum.
-I am failing at cooking.
- failing
- (isim) zaaf, ayıp, kusur, hata, eksiklik, zayıflık
- failing
- {f} başarısız ol: prep.-sız
- failing
- {e} yokluğunda
- failing
- {i} zayıflık
- failing
- zail olan
- failing
- eksilen
- failing
- {i} ayıp
- failing
- (sıfat) aksayan, yanılan, şaşan
- failing
- {s} şaşan
- failing
- edat olmadığı takdirde
- failing
- {i} zaaf
- failing
- failing that aksi takdirde
- failing
- {i} hata
İnsanoğlu çoğunlukla kendi hatalarına ve başarısızlıklarına karşı iç görüden yoksundur.
-Human beings often lack insight into their own faults and failings.
Related Terms
a becoming insolvent, deficiency, defect, omission, fault
Hyphenation
a be·com·ing insolvent, deficiency, defect, omission, faultPronunciation
Resimler
History
Favorites