aşılma

listen to the pronunciation of aşılma
Turkish - English

Definition of aşılma in Turkish English dictionary

go beyond
overshoot
gone beyond
went beyond
inc
cooked food
smooth
surpass

With that performance, you have surpassed yourself. Congratulations! - O performansla, kendini aştın. Tebrikler!

Japan surpasses China in economic power. - Japonya ekonomik güçte Çin'i aşıyor.

transcend

To be human we must transcend our animal nature. - İnsan olarak hayvan doğamızı aşmalıyız.

Exporting is a commercial activity which transcends borders. - İhracaat sınırları aşan ticari bir etkinliktir.

exceed

Imports exceeded exports last year. - Geçen yıl ithalat ihracatı aştı.

She is exceedingly sensitive to the cold. - O, soğuğa aşırı duyarlıdır.

surpassing
aşılmak
peep
Turkish - Turkish
Aşılmak durumu
Yemek
(Osmanlı Dönemi) Yemek, taam
(Osmanlı Dönemi) f. Muharrem ayında pişirilen aşure
çorba
Pişmiş ekmek
Muharrem ayında pişirilen aşure
Anadolu'nun bazı yörelerinde bulgur pilavına verilen ad
Pişirilerek hazırlanan yemek
Bulgur pilavı
aşılmak
Aşma işine konu olmak: "Harcanabilecek miktar sınırının Bakanlar Kurulu kararıyla aşılabileceğine dair bütçelere hüküm konulamaz."- Anayasa
aşılmak
Aşma işine konu olmak