-i kıskanmak

listen to the pronunciation of -i kıskanmak
Turkish - English

Definition of -i kıskanmak in Turkish English dictionary

-i kıskanmak
be jealous of
kıskanmak
begrudge
kıskanmak
jealous of
kıskanmak
grudge
kıskanmak
be jealous of
kıskanmak
be jealous

Tom had good reason to be jealous. - Tom'un kıskanmak için iyi bir sebebi vardı.

I had good reason to be jealous. - Kıskanmak için iyi bir nedenim vardı.

kıskanmak
envy
kıskanmak
to be jealous of (someone); to be jealous of, envy (something possessed by someone)
kıskanmak
to love (someone) jealously; to be jealously protective of
kıskanmak
hold a grudge
kıskanmak
to be jealous of, to envy
kıskanmak
to resent (someone's) showing affection to or interest in (someone else): Çocuk babasını kardeşinden kıskanıyor. The boy is resentful of his father's showing affection for his brother
sağ gözünü sol gözünden kıskanmak
to be extremely jealous
Turkish - Turkish

Definition of -i kıskanmak in Turkish Turkish dictionary

kıskanmak
Sevgide veya kendisiyle ilişkili şeylerde bir başkasının ortaklığına veya üstün durumda görünmesine dayanamamak
kıskanmak
Herhangi bir bakımdan kendinden üstün gördüğü birinin bu üstünlüğünden acı duymak, günülemek, haset etmek
kıskanmak
Sevgide veya kendisiyle ilişkili şeylerde bir başkasının ortaklığına veya üstün durumda görünmesine dayanamamak: "Mühür gözlüm seni elden / Sakınırım, kıskanırım."- Âşık Ali İzzet Özkan
kıskanmak
Yerinde olmayı istemek, imrenmek
kıskanmak
Esirgemek, çok görmek
kıskanmak
Bir şeye, en küçük saygısızlık gösterilmesine bile dayanamamak
-i kıskanmak
Favorites