-e acımak

listen to the pronunciation of -e acımak
Turkish - Turkish

Definition of -e acımak in Turkish Turkish dictionary

acımak
Acılı, ağrılı olmak: "Şaşkınlığından bir kestane yığınına çarptı, canı acıyordu."- S. F. Abasıyanık
acımak
Başkasının uğradığı veya uğrayacağı kötü bir duruma üzülmek: "Yarını ne olacak dünyamızın / Biz yaşımızı başımızı aldık / Allah çocuklarımıza acısın."- C. S. Tarancı
acımak
Merhamet etmek
acımak
Acılı, ağrılı olmak
acımak
Başkasının uğradığı veya uğrayacağı kötü bir duruma üzülmek
acımak
Tadı acı duruma gelmek, acılaşmak
acımak
Başkasının acısına ortak olmak veya durumundan üzüntü duymak: "Bu boş localar, boş sandalyeler karşısında yorulan sanatkârlara acıyordum."- M. Ş. Esendal
acımak
Başkasının acısına ortak olmak veya durumundan üzüntü duymak
-e acımak
Favorites