Turkish - English
Definition of şort in Turkish English dictionary
- shorts
They were wearing shorts.
-Onlar şort giyiyordu.
Tom is wearing leather shorts.
-Tom deri şort giyiyor.
- boxer shorts (men's underwear)
- shorts (trousers)
- trunks
Tom sat by the pool in swimming trunks, surrounded by beautiful women in bikinis.
-Tom bikinili güzel kadınlarla çevrili havuzun yanında yüzme şortuyla oturuyordu.
- (Tekstil) short
I preferred wearing my Hawaiian T-shirt and green shorts to be cool and different, but I quickly got used to the white shirt and black slacks.
-Klas ve farklı olmak için Hawaii tişörtümü ve yeşil şortumu giymeyi tercih ettim, ama çabucak beyaz gömlek ve siyah pantolona alıştım.
They were wearing shorts.
-Onlar şort giyiyordu.
- half pant
- culottes
- şort kilot
- boxer
- şort mayo
- swimming trunks
- şort rica ediyorum
- I would like a pair of shorts
- boxer şort
- (Tekstil) boxershort
- bermuda şort
- Bermuda shorts
- bermuda şort
- bermudas
- boxer şort
- undershorts
- uzun şort
- bermudas
- uzun şort
- Bermuda shorts
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of şort in Turkish Turkish dictionary
- Genellikle bazı sporları yaparken giyilen, paçaları dizlerin yukarısında başlayan kısa pantolon
- çarıklık deri
- Genellikle bazı sporları yaparken giyilen, paçaları dizlerin yukarısında başlayan kısa pantolon: "Göğsü açık ayağında da şortu var."- M. Ş. Esendal
şort
Synonyms
genre, genus, kind, type, variety, character, individual, person, sort-out, sort algorithm, sorting algorithm, glyph, categorise, categorize, classPronunciation
Etymology
() From Old French sorte (“class, kind”), from Latin root of sors (“lot, fate, share, rank, category”)Resimler
History
Favorites