şirinlik

listen to the pronunciation of şirinlik
Turkish - English
sweetness
sweetness, charm
şirin
cute

He's really cute, and so I like working with him. - O gerçekten şirin ve bu yüzden onunla çalışmayı seviyorum

What a cute baby! Peek-a-boo! - Ne şirin bir bebek. Cee.

şirin
pretty

The girl who works at the bakery is pretty. - Fırında çalışan kız şirin.

Mary looks pretty today. - Mary bugün çok şirin görünüyor.

şirin
lovely
şirin
sweet
şirin
adorable

What adorable puppies! - Ne şirin köpek yavruları!

That kitten is so adorable. - O kedi yavrusu çok şirin.

şirin
nice

Why are you only nice to me? - Neden sadece bana karşı şirinsin?

Tom is really very nice. - Tom gerçekten çok şirin.

şirin
fair
şirin
pleasant
şirin
divine
sevimlilik, şirinlik, tatlılık
sweetness, sweetness, sweetness
şirin
sweet, charming
şirin
debonaire
şirin
cunning
şirin
winsome
şirin
debonair
şirin
cute, sweet, pretty, pleasant, dainty, darling, adorable
şirin
sonsy
şirin
melodious
şirin
gracious
şirin
delight
Turkish - Turkish
Şirin olma durumu, sevimlilik
ŞİRİN
(Osmanlı Dönemi) f. Tatlı. Sevimli. Cana yakın
şirin
Sevimli, cana yakın, tatlı, hoş: "Gözlerin, dişlerin ve ak gerdanınla / Ne şirin komşumuzdun sen Fahriye abla."- A. M. Dıranas
şirin
(Osmanlı Dönemi) tatlı
şirin
Sevimli, cana yakın, tatlı, hoş
şirinlik
Favorites