şimdi şimdi

listen to the pronunciation of şimdi şimdi
Turkish - English

Definition of şimdi şimdi in Turkish English dictionary

şimdi
now

Shall we start the meeting now? - Toplantıyı şimdi başlatalım mı?

It's quarter to eight now. - Saat şimdi yedi kırk beş.

şimdi şimdi only
very recently, not until very recently
şimdi
at the present time
hemen şimdi
this moment
hemen şimdi
in a moment

We're getting out of here in a moment. - Hemen şimdi buradan çıkıyoruz.

burada-şimdi yaklaşımı
(Pisikoloji, Ruhbilim) here-and-now approach
daha şimdi
just now
evet, şimdi güncelleştir
(Bilgisayar) yes, update now
haydi şimdi
there now
hemen şimdi
right now

How about going to a sushi bar right now? - Hemen şimdi bir suşi bara gitmeye ne dersin?

I want you to leave right now. - Hemen şimdi ayrılmanı istiyorum.

hemen şimdi
at once, straightaway
hemen şimdi
just now

Yes, but she left just now. - Evet, ama o hemen şimdi gitti.

I'm coming to you just now. - Hemen şimdi sana geliyorum.

hesabı şimdi ödemek istiyorum lütfen
I'd like to pay now please
ne demek şimdi bu
what is this supposed to mean
ya şimdi ya hiç
now or never
şimdi
just

He came home just now. Didn't you know that? - O şimdi eve geldi. Bunu bilmiyor muydunuz?

I can't think of his name just now. - Ben şimdi onun adını hatırlayamıyorum.

şimdi
anon
şimdi
now, at the moment, at present, just now
şimdi
presently
şimdi beklemeye geç
(Bilgisayar) standby now
şimdi bile
still, yet
şimdi bir taksi rica ediyorum
I would like a taxi now
şimdi tamam
aha
şimdi ödeyebilir miyim
Can I pay now
Turkish - Turkish
Ancak çok yakın bir zamandan beri
şimdi
Şu anda, içinde bulunduğumuz zamanda: "Şimdi daha bahtiyar bir haberi sevgili bir sesten bizzat duymaya imkân buluyoruz."- A. Ş. Hisar
şimdi
Az sonra, yakında
şimdi
Şu anda, içinde bulunduğumuz zamanda
şimdi
Az önce, biraz önce, demin
şimdi
Artık, bundan böyle, bu duruma göre
şimdi
Artık, bundan böyle, bu duruma göre: "Sizden kaçan hayvanı da şimdi kim bilir hangi semtte satacaklar?"- B. Felek
şimdi şimdi
Favorites