The singer is popular among young people.
- Şarkıcı genç insanlar arasında popülerdir.
It is a pity that the singer died so young.
- Çok yazık, şarkıcı çok genç yaşta öldü.
I always wanted to be a professional singer.
- Şarkıcılığı hep meslek olarak yapmak istemişimdir.
They're professional singers.
- Onlar profesyonel şarkıcı.
The world's greatest singers and most of its famous musicians have been fat or at least decidedly plump.
- Dünyanın en büyük şarkıcıları ve ünlü müzisyenlerinin çoğu şişmandır ya da en azından bariz şekilde tombuldur.
We all felt embarrassed to sing a song in public.
- Hepimiz halkın önünde bir şarkı söylemeye utandık.
We enjoyed singing songs together.
- Birlikte şarkı söylemekten hoşlandık.
Mireille Mathieu is one of France's best singers.
- Mireille Mathieu, Fransa'nın en iyi şarkıcılarından biridir.
Tom and Mary were my backup singers back when I used to perform.
- Eskiden konser verdiğimde Tom ve Mary arkada benim yedek şarkıcılarımdı.