şaka yapma

listen to the pronunciation of şaka yapma
Turkish - English
joking

You know me and know that I'm not joking. - Beni tanıyorsun ve şaka yapmadığımı biliyorsun.

Tom laughed before he realized Mary wasn't joking. - Tom Mary'nin şaka yapmadığını fark etmeden önce güldü.

kidding, trying to fool
present participle of joke
{i} kidding, jesting, teasing
characterized by jokes and good humor
şaka yapmak
{f} kid
şaka yapmak
crack a joke
şaka yapmak
quip
şaka yap
{f} joking

I can't tell if Tom is joking or not. - Tom'un şaka yapıp yapmadığını söyleyemem.

Don't take me seriously. I'm only joking. - Beni ciddiye almayın. Ben sadece şaka yapıyorum.

şaka yap
{f} joke

He made a joke about it. - O, o konuda bir şaka yaptı.

Tom never jokes about money. - Tom para hakkında asla şaka yapmaz.

şaka yap
{f} quip
şaka yapmak
pull smb.'s leg
şaka yapmak
lark around
Şaka yapmak
make a joke
şaka yapmak
make jokes
şaka yapmak
to play a joke on sb; to joke, to jest, to kid
şaka yapmak
{f} jest
şaka yapmak
trifle
şaka yapmak
have a lark
şaka yapmak
lark about
şaka yapmak
crack jokes
şaka yapmak
{f} joke

I'm not good at making jokes. - Şaka yapmakta iyi değilim.

şaka yapmak
{f} lark
şaka yapmak
{f} josh
şaka yapmak
spoof
şaka yapmak
(Fiili Deyim ) joke about
şaka yapmak
{f} fool
şaka yapmak
{f} banter
şaka yapma
Favorites