Turkish - English
Definition of şahsi in Turkish English dictionary
- {s} personal
Why do you always have to get so personal when we have an argument?
-Bir anlaşmazlığımız olduğunda, neden her zaman bu kadar şahsi algılıyorsun?
Where can I cash this personal check?
-Bu şahsi çeki nerede bozdurabilirim?
- proprietary
- closet
- self
- private
- individual
- personal, private kişisel
- respective
- particular
- şahsi eşya
- chose
- şahsi eşya
- personal effects
- şahsi görüş
- say so
- şahsi görüş
- private view
- şahsi görüş
- personal conviction
- şahsi mesele
- personal matter
- şahsi mesele haline gelmek
- become personal
- şahsi olmayan
- impersonal
- şahsi çıkar
- self
- şahsî
- original
You are an original masterpiece.
-Çok müstesna bir şahsiyetsin.
- ceza davasında şahsi hak iddiası
- (Hukuk) civil proceedings joined to criminal proceedings
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of şahsi in Turkish Turkish dictionary
- Kişiye ait, kişiyle ilgili, kişinin malı olan, kişisel, özlük: "Hareketin içinde şahsi kinler ve rekabetler vardı."- F. R. Atay
- Kişiye ait, kişiyle ilgili, kişinin malı olan, kişisel, özlük
- (Osmanlı Dönemi) ferdi
- ŞAHSÎ
- (Osmanlı Dönemi) Şahsa mahsus, şahsa ait, dair. Kişi ile, şahıs ile alâkalı
- şahsî
- (Osmanlı Dönemi) şahısla ilgili ve şahsa âit
Related Terms
şahsi
Hyphenation
şah·siPronunciation
Resimler
History
Favorites