ütüle

listen to the pronunciation of ütüle
Turkish - English
iron out
{f} ironed

Tom ironed his clothes. - Tom elbiselerini ütüledi.

I ironed the handkerchief. - Ben mendili ütüledim.

{f} iron

This cloth irons well. - Bu kumaş iyi ütülenir.

Tom ironed his shirt. - Tom gömleğini ütüledi.

ironout
ütülemek
{f} iron

I have to iron this dress before putting it on. - Bunu üzerine takmadan önce bu elbiseyi ütülemek zorundayım.

I have to iron my shirt. - Gömleğimi ütülemek zorundayım.

ütülemek
to iron, to press
ütülemek
crease
ütülemek
sealing
ütülemek
iron out
ütülemek
seam adhesion
ütülemek
scorch
ütülemek
(Tekstil) pressing
ütülemek
press
ütülemek
hot-press
ütülemek
to singe (poultry, etc.)
ütülemek
to iron or press (clothes, etc.)
Turkish - Turkish

Definition of ütüle in Turkish Turkish dictionary

ütülemek
Alevde tüylerini ya da kabuğunu yakıp gidermek
ütülemek
Alevde tüylerini veya kabuğunu yakıp gidermek
ütülemek
Alevde tüylerini veya kabuğunu yakıp gidermek: "Çakmak kıvılcım çıkardı, çıkarmasıyla pof diye gaz parladı ve zaten seyrek olan kirpiklerimi ütüledi."- B. Felek
ütülemek
Ütü ile buruşukluklarını gidermek
ütülemek
Ütü ile buruşukluklarını gidermek: "Bir erkek hizmetçisini sevse, ondan daha iyi kimsenin çamaşır ütüleyemeyeceğine inanır."- R. H. Karay
ütüle
Favorites