Sami was found deceased on the floor.
 - Sami yerde ölmüş bulundu.
If we'd been on that plane, we'd be dead now.
 - O uçağa binmiş olsaydık, şimdi ölmüş olacaktık.
I often think of my dead mother.
 - Sık sık ölmüş annemi düşünürüm.
I can't believe Tom is really gone.
 - Tom'un gerçekten ölmüş olacağına inanamıyorum.
The next morning, he was gone.
 - Ertesi sabah o ölmüştü.
His father died last year.
 - Babası geçen sene ölmüş.
He died before I arrived.
 - Ben varmadan önce o ölmüştü.
A monument was erected in memory of the deceased.
 - Ölenin anısına bir anıt dikildi.
The Emperor prayed for the souls of the deceased.
 - İmparator ölülerin ruhları için dua etti.
We won't let you pass away.
 - Ölmene izin vermeyeceğiz.
The patient may pass away at any moment.
 - Hasta herhangi bir anda ölebilir.
There were cars burning, people dying, and nobody could help them.
 - Yanan arabalar, ölen insanlar vardı ve kimse onlara yardımcı olamadı.
Dying is nothing. So start with living, it's less funny and it lasts longer.
 - Ölüm hiçbir şey. Bu yüzden yaşamla başla, daha az komik ve daha uzun sürer.
Anime director Satoshi Kon died of pancreatic cancer on August 24, 2010, shortly before his 47th birthday.
 - Anime yönetmeni Satoshi Kon, kırk yedinci doğum gününden kısa süre önce 24 Ağustos 2010 tarihinde pankreas kanserinden öldü.
Marilyn Monroe died 33 years ago.
 - Marilyn Monroe, 33 yıl önce öldü.
A monument has been erected to the memory of the deceased.
 - Ölen kişinin anısına bir anıt dikildi.
He got down on his knees and prayed for the souls of the deceased.
 - Dizlerinin üzerine çöktü ve ölenlerin ruhları için dua etti.
My whole family perished in the fire.
 - Benim bütün ailem yangında öldü.
All those who take up the sword shall perish by the sword.
 - Kılıç çekenlerin hepsi kılıçla ölecek.
Anime director Satoshi Kon died of pancreatic cancer on August 24, 2010, shortly before his 47th birthday.
 - Anime yönetmeni Satoshi Kon, kırk yedinci doğum gününden kısa süre önce 24 Ağustos 2010 tarihinde pankreas kanserinden öldü.
My father died of cancer.
 - Babam kanserden öldü.