Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

ödevim

listen to the pronunciation of ödevim
Turkish - English
My assignments
ödev
homework

I can't go out because I have a lot of homework. - Dışarıya çıkamam çünkü çok ödevim var.

Translating sentences on Tatoeba is more fun than doing homework. - Tatoeba'da cümleleri çevirmek ev ödevi yapmaktan daha eğlenceli.

ödev
assignment

Mary always assists her boyfriend in doing his assignments. - Mary, her zaman erkek arkadaşının ödevlerini yapmasına yardımcı olur.

You are to hand in your assignments by Monday. - Ödevlerini Pazartesiye kadar teslim edeceksin.

ödev
duty

A right without a duty is a privilege. - Ödevsiz hak, imtiyazdır.

A right without a duty is a privilege. - Ödevsiz hak, ayrıcalıktır.

ödev
function
ödev
theme
ödev
(Eğitim) coursework
ödev
(Dilbilim) tasks
ödev
assignment (given to a pupil or student)
ödev
schoolwork

Tom is having trouble with his schoolwork. - Tom ödeviyle sorun yaşıyor.

Tom is doing well in his schoolwork. - Tom okul ödevini iyi yapıyor.

ödev
incumbency
ödev
task

Although he was writing carefully, he had many mistakes in his writing task. - O, çok dikkatli yazmasına rağmen, yazma ödevinde çok sayıda hataları vardı.

ödev
obligation
ödev
duty, obligation
ödev
duty, obligation; homework
Turkish - Turkish

Definition of ödevim in Turkish Turkish dictionary

Ödev
vazife
ödev
Öğretmenin öğrencilere verdiği çalışma
ödev
Yapılması, yerine getirilmesi, insanlık duygusu, töre veya yasa bakımından gerekli olan iş veya davranış, vazife
ödev
Yapılması, yerine getirilmesi, insanlık duygusu, töre veya yasa bakımından gerekli olan iş veya davranış, vazife: "Doktor da rahattır. Ödevini yapmıştır."- H. Taner. Öğretmenin öğrencilere verdiği çalışma