ödenemeyerek

listen to the pronunciation of ödenemeyerek
Turkish - English
irredeemably
In an irredeemable manner; beyond redemption
in an irredeemable manner; in an inconvertible manner; irreclaimably
öde
{f} pay

How much did you pay for him? - Onun için ne kadar ödedin?

They shut his water off because he didn't pay the bill. - Faturayı ödemediği için suyu kestiler.

öde
defray
öde
repay

I only wish there was some way I could repay you. - Keşke sadece sana geri ödeyebileceğim bir yol olsa.

I have some debts to repay. - Geri ödeyecek bazı borçlarım ar.

öde
{f} paid

I paid five dollars to him. - Ona beş dolar ödedim.

I paid him four dollars. - Ona dört dolar ödedim.

öde
shell out
German - Turkish

Definition of ödenemeyerek in German Turkish dictionary

Öde
boş arazi
Öde
[die] ıssız yer; sıkıcılık
öde
{'ö: dı} ıssız, tenha; (can) sıkıcı
öde
ıssız
Swedish - Turkish

Definition of ödenemeyerek in Swedish Turkish dictionary

öde
felek
öde
alınyazısı
öde
kader
öde
kadere
öde
kaderi
öde
akıbet