That play was an immense success.
 - O oyun çok büyük bir başarı elde etti.
Brazil is very rich; its richness is immense; coffee is one of its greatest riches.
 - Brezilya çok zengindir; onun zenginliği çok büyüktür; kahve onun en büyük zenginliklerinden biridir.
Those shadows appeared in a way like giant dinosaurs, with a long neck and a very big jaw without teeth.
 - Bir bakıma uzun boyunlu ve dişsiz çok büyük çenesi olan dev dinozorlar gibi şu görüntüler ortaya çıktı.
He began buying gold in huge amounts.
 - Çok büyük miktarlarda altın almaya başladı.
You just made a huge mistake.
 - Sadece çok büyük bir hata yaptın.
Tom is taking a tremendous chance.
 - Tom çok büyük bir risk alıyor.
He left his wife an enormous fortune.
 - Karısına çok büyük bir servet bıraktı.
The new building is enormous.
 - Yeni bina çok büyüktür.