çoğunda

listen to the pronunciation of çoğunda
Turkish - English
Most
çoğu
often

The rich are often misers. - Zenginler çoğu kez pintidirler.

Humility often gains more than pride. - Alçak gönüllülük çoğunlukla kibirden daha çok yükseltir.

çoğu
{i} most

Most children hate school. - Çoğu çocuk okuldan nefret eder.

Most young adults enjoy going out at night. - Çoğu genç yetişkin geceleyin dışarı çıkmaktan hoşlanır.

çoğu
predominantly
çoğu
many

There were many guests - most of them were our teacher's classmates and friends. - Çok sayıda misafir vardı-onlardan çoğu bizim öğretmenin sınıf arkadaşları ve arkadaşlarıydı.

Many diseases result from poverty. - Çoğu hastalık yoksulluktan sonuçlanır.

çoğu
mostly

The audience was mostly businessmen. - Seyirci çoğunlukla iş adamlarıydı.

The pain has mostly gone away. - Ağrı çoğunlukla geçti.

çoğu
many of them
çoğu
most of

In the United States, 20 million new jobs have been created during the past two decades, most of them in the service sector. - Amerika Birleşik Devletlerinde, geçtiğimiz yirmi yıl boyunca 20 milyon yeni iş yaratılmıştır, onların çoğu hizmet sektöründedir.

My father's little library consisted chiefly of books on polemic divinity, most of which I read. - Babamın küçük kütüphanesi çoğu polemik tanrılığı içeren kitaplardan oluşuyordu, onların çoğunu okudum. esas oluşuyordu.

çoğu
mostly, usually
çoğu
mainly

Pollutants like this derive mainly from the combustion of fuel in car engines. - Böyle kirleticiler çoğunlukla otomobil motorlarındaki yakıt tüketiminden kaynaklanmaktadır.

His failure was mainly due to carelessness. - Onun başarısızlığı çoğunlukla dikkatsizliği yüzündendi.

çoğu
most, most of
çoğu
the best part of
çoğu
more than

Humility often gains more than pride. - Alçak gönüllülük çoğunlukla kibirden daha çok yükseltir.

I get paid more than most people here do. - Buradaki çoğu insanın aldığından daha çok ödeme alıyorum.

çoğu
most, most of; mostly, usually
çoğu
most#beautiful
Turkish - Turkish

Definition of çoğunda in Turkish Turkish dictionary

çoğu
Çok kimse
çoğu
Bir şeyin büyük bölümü
çoğu
Çoğu zaman, çok defa
çoğu
Afyonkarahisar ilinde bir yayla
çoğu
Bir şeyin büyük bölümü: "Biz o zaman okuduğumuz mısraların çoğunu ezber bilirdik."- A. Ş. Hisar. Çok kimse: "Arkadaşlarımın çoğu gibi mektebe lalalarla, uşaklarla gitmedim."- A. H. Tanpınar
çoğunda
Favorites