Turkish - English
Definition of çivile in Turkish English dictionary
- {f} nail
Tom nailed the door shut.
-Tom kapıyı çivileyerek kapattı.
They pulled out the nails.
-Onlar çivileri söktü.
- {f} spike
- {f} tack
- {f} peg
- çivilemek
- {f} nail
- çivilemek
- tack
- çivilemek
- nail something down
- çivilemek
- spike
- çivilemek
- stud
- çivilemek
- nail down
- çivilemek
- sports to smash (a tennis ball); to spike (a volleyball)
- çivilemek
- to nail sth down
- çivilemek
- tack down
- çivilemek
- (Konuşma Dili) to kill or injure (someone) with a sharp-pointed instrument
- çivilemek
- to nail (one thing) to (another); to nail (something) together
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of çivile in Turkish Turkish dictionary
- çivilemek
- Bir şeyi bir yere çivi ile tutturmak, mıhlamak
- çivilemek
- Sabitleştirmek, kesin olarak yerleştirmek
- çivilemek
- Olduğu yerde hareketsiz bırakmak
- çivilemek
- Vurmak, öldürmek
- çivilemek
- Aynı noktaya sürekli olarak bakmak