çimmek

listen to the pronunciation of çimmek
Turkish - English
to bathe (in a creek, stream, etc.)
çim
grass

The cows were moving very slowly through the long green grass. - Inek, uzun, yeşil çimenlerin arasında çok yavaş hareket ediyordu.

My dog often lies on the grass. - Köpeğim sık sık çimene uzanır.

çim
turf
çim
lawn

I had my son water the lawn. - Oğluma çimi sulattım.

Tom crossed the lawn to the front door. - Tom ön kapıya doğru çimden geçti.

çim
sod
çim
divot
çim
grass used for lawns
çim
sward
çim
grass, lawn, sod, sward
çim
swarded
Turkish - Turkish
Suya bütün vücuduyla girip çıkmak, yıkanmak: "Arıkta çimdim de geldim, diye fısıldadı."- C. Uçuk
Yıkanmak
Suya girmek, yüzmek, yıkanmak
Suya bütün vücuduyla girip çıkmak, yıkanmak
Bütün vücudu yıkamak
ÇİM
(Osmanlı Dönemi) f. Rutubetten hasıl olan yosun.* Kesilmiş çimenli yerler
çim
Buğdaygillerden, bahçelerin yeşillendirilmesinde yararlanılan çok yıllık bitki (Lolium)
çim
Buğdaygillerden çok yıllık bitki
çim
Bahçelerin yeşillendirilmesinde kullanılan küçük bitki
çim
Tenis kortlarında bir zemin çeşidi
çim
Lolium olarak tanımlanan, buğdaygillerden, bahçelerin yeşillendirilmesinde yararlanılan çok yıllık bitki
çimmek
Favorites