Turkish - English
Definition of çimme in Turkish English dictionary
- çim
- grass
The cows were moving very slowly through the long green grass.
-Inek, uzun, yeşil çimenlerin arasında çok yavaş hareket ediyordu.
There is green grass on the field.
-Sahada yeşil çimler var.
- çim
- turf
- çim
- lawn
I had my son water the lawn.
-Oğluma çimi sulattım.
Bob charged 3 dollars an hour for mowing lawns.
-Bob çimleri biçme için bir saat için 3 dolar ödedi.
- çim
- sod
- çim
- divot
- çim
- grass used for lawns
- çim
- sward
- çim
- grass, lawn, sod, sward
- çim
- swarded
- çimmek
- to bathe (in a creek, stream, etc.)
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of çimme in Turkish Turkish dictionary
- çimmek
- Suya bütün vücuduyla girip çıkmak, yıkanmak: "Arıkta çimdim de geldim, diye fısıldadı."- C. Uçuk
- ÇİM
- (Osmanlı Dönemi) f. Rutubetten hasıl olan yosun.* Kesilmiş çimenli yerler
- çim
- Buğdaygillerden, bahçelerin yeşillendirilmesinde yararlanılan çok yıllık bitki (Lolium)
- çim
- Buğdaygillerden çok yıllık bitki
- çim
- Bahçelerin yeşillendirilmesinde kullanılan küçük bitki
- çim
- Tenis kortlarında bir zemin çeşidi
- çim
- Lolium olarak tanımlanan, buğdaygillerden, bahçelerin yeşillendirilmesinde yararlanılan çok yıllık bitki
- çimmek
- Yıkanmak
- çimmek
- Suya girmek, yüzmek, yıkanmak
- çimmek
- Suya bütün vücuduyla girip çıkmak, yıkanmak
- çimmek
- Bütün vücudu yıkamak
Related Terms
çimme
Hyphenation
çim·meResimler
History
Favorites