Definition of çikolatalı in Turkish English dictionary
- chocolate, flavored or coated with chocolate: çikolatalı dondurma chocolate ice cream
- chocolate-flavoured, chocolate+
- chocolate
I like chocolate ice cream.
-Ben çikolatalı dondurmayı severim!
Jane could not believe it when her date polished off an entire chocolate cake.
-Jane randevusunda tüm bir çikolatalı kekin bittiğine inanamadı.
- chocolate chip
- çikolata
- chocolate
Do you like white chocolate?
-Beyaz çikolata sever misin?
I like chocolate ice cream.
-Ben çikolatalı dondurmayı severim!
- çikolatalı bir tür kek
- devil's food cake
- çikolatalı fondan
- chocolate cream
- çikolatalı kek
- brownie
I've got some brownies.
-Biraz çikolatalı kekim var.
I baked you some brownies.
-Sana biraz çikolatalı kek pişirdim.
- çikolatalı kek
- chocolate cake
She is partial to chocolate cake.
-Çikolatalı keke düşkündür.
Tom loves chocolate cake.
-Tom, çikolatalı keke bayılır.
- çikolatalı puding
- chocolate pudding
- çikolatalı şekerleme
- chocolate
Mary ate all the chocolate truffles.
-Mary tüm çikolatalı şekerlemeleri yedi.
- çikolata
- confectionery
- çikolata
- candy bar
- çikolata
- 1.chocolate (which has been sweetened and made ready to eat); chocolate candy
- çikolata
- chocolate-colored, chocolate
- çikolata
- chocolate, choc
- çikolata
- chocolate (as a color)
- çikolata
- choc
I like chocolate ice cream.
-Ben çikolatalı dondurmayı severim!
Do you like white chocolate?
-Beyaz çikolata sever misin?
- çikolata
- candy
After Tom's dog ate a candy bar, Tom used his smartphone to calculate the level of chocolate poisoning.
-Tom'un köpeği şeker çubuğunu yedikten sonra, Tom çikolata zehirlenmesinin seviyesini hesaplamak için akıllı telefonunu kullandı.
Related Terms
Definition of çikolatalı in Turkish Turkish dictionary
- Çikolatası olan
- çikolata
- Kakao, süt ve şekerden yapılan tatlı bir yiyecek türü
- çikolata
- Kakaodan yapılan ve bazen içine şeker, süt, fıstık, fındık katılan yiyecek