çelişkin

listen to the pronunciation of çelişkin
Turkish - English

Definition of çelişkin in Turkish English dictionary

çelişki
(Hukuk) discrepancy
çelişki
contradiction

My life's a contradiction. - Hayatım bir çelişkidir.

I don't see it as a contradiction. - Ben onu bir çelişki olarak görmüyorum.

çelişki
paradox
çelişki
{i} conflict

I have conflicting feelings about my childhood. - Benim çocukluğum hakkında çelişkili duygularım var.

Native speakers can give you conflicting information about what is or is not correct in their language. - Yerli konuşmacılar dillerinde doğru olan veya olmayan şey hakkında çelişkili bilgiler verebilirler.

çelişki
{i} excursion
çelişki
{i} contrast
çelişki
{i} variable
çelişki
contradictoriness
çelişki
(a) contradiction
çelişki
antinomy
çelişki
contradiction, discrepancy
çelişki
cleavage
Turkish - Turkish

Definition of çelişkin in Turkish Turkish dictionary

Çelişki
(Hukuk) TENAKUZ
çelişki
Çelişme, tenakuz
çelişki
Çelişme, tenakuz: "Aşk bu, adı üstünde öyle bir iş ki / Yarı özlem, yarı sevinç, yarı çelişki."- F. Halıcı
çelişki
antimoni
çelişki
paradoks
çelişkin
Favorites