çaydanlık

listen to the pronunciation of çaydanlık
Turkish - English
teapot

That's a nice-looking teapot! - O, hoş görünen bir çaydanlık!

The teapot is on the table. - Çaydanlık masanın üstündedir.

tea kettle
teakettle; teapot
{i} kettle

Wait till the kettle begins to sing. - Çaydanlık ötmeye başlayıncaya kadar bekle.

The pot calls the kettle black! - O kutu siyah çaydanlık olarak bilinir.

coffee

Tom made a pot of coffee. - Tom bir çaydanlık kahve yaptı.

pot

The pot calls the kettle black! - O kutu siyah çaydanlık olarak bilinir.

Tom made a pot of coffee. - Tom bir çaydanlık kahve yaptı.

(Argo) billy
kettleful
dixie
çaydanlık örtüsü
cosy
çaydanlık bozuldu
The kettle is broken
çaydanlık örtüsü
tea cozy
büyük çaydanlık
tea urn
Turkish - Turkish
Çay hazırlamak için kullanılan kap
Çay hazırlamak için kullanılan kap: "Aşağı indim, çaydanlık, bakır mangalın kenarında, küle gömülmüş, demleniyor."- Y. Z. Ortaç