çaydanlık

listen to the pronunciation of çaydanlık
التركية - الإنجليزية
teapot

The teapot is whistling. - Çaydanlık uğulduyordu.

The teapot is under the table. - Çaydanlık masanın altındadır.

tea kettle
teakettle; teapot
{i} kettle

The kettle must be boiling. - Çaydanlık kaynıyor olmalı.

Tom put a kettle on the stove. - Tom sobanın üzerine bir çaydanlık koydu.

coffee

Tom made a pot of coffee. - Tom bir çaydanlık kahve yaptı.

pot

Tom made a pot of coffee. - Tom bir çaydanlık kahve yaptı.

The pot calls the kettle black! - O kutu siyah çaydanlık olarak bilinir.

(Argo) billy
kettleful
dixie
çaydanlık örtüsü
cosy
çaydanlık bozuldu
The kettle is broken
çaydanlık örtüsü
tea cozy
büyük çaydanlık
tea urn
التركية - التركية
Çay hazırlamak için kullanılan kap
Çay hazırlamak için kullanılan kap: "Aşağı indim, çaydanlık, bakır mangalın kenarında, küle gömülmüş, demleniyor."- Y. Z. Ortaç
çaydanlık
المفضلات