Turkish - English
Definition of çanlar in Turkish English dictionary
- bells
We heard the church bells.
-Kilise çanlarını duyduk.
The bells of danger toll for them.
-Onlar için tehlike çanları ağır ağır çalmaktadır.
- Ship's bells; the strokes on a ship's bell, every half hour, to mark the passage of time
- plural form of bell
- Ships bells; the strokes on a ships bell, every half hour, to mark the passage of time
- {i} bell-bottoms, style of pants in which the leg flares out below the knee
- plural of bell
- çan
- bell
In case of fire, ring the bell.
-Yangın durumunda, çanı çal.
The cranes tend to make their nests in the bell towers of churches.
-Turnalar yuvalarını kilisenin çan kulelerine yapmaya eğilimliler.
- çan
- knocker
- çan
- campane
- çan
- large bell
- çan
- gong
- çan
- bell; gong
- çan
- bells used in orchestra
- çeşitli tonlarda ses veren çanlar
- carillon
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of çanlar in Turkish Turkish dictionary
- Çan
- (Osmanlı Dönemi) CERES
- Çan
- celeb
- Çan
- kampana
- Çan
- (Osmanlı Dönemi) ZENGEL
- çan
- İçinden sarkan tokmağının kenarlara vurmasıyla ses çıkaran madenden araç, kampana: "Harp gemisinde çan, düdük ve insan sesleri birbirine karıştı."- F. R. Atay
- çan
- İçinden sarkan tokmağının kenarlara vurmasıyla ses çıkaran madenden araç, kampana
- çan
- Yarı burulmuş tosun
- çan
- Müzikte de kullanılan, madenden araç