[see fracted ]

listen to the pronunciation of [see fracted ]
English - Turkish

Definition of [see fracted ] in English Turkish dictionary

removed
kaldırılmış
removed
{f} kaldır

Yoksulluk tesadüf değildir. Kölelik ve apartheid gibi insan ürünüdür ve insan etkinlikleriyle ortadan kaldırılabilir. - Poverty is not an accident. Like slavery and apartheid, it is man-made and can be removed by the actions of human beings.

Kağıtları masadan kaldırdı. - She removed the papers from the desk.

removed
kaldırılan
removed
(Bilgisayar) kaldırıldı

İşaret hemen kaldırıldı. - The sign was immediately removed.

Ağaçlar parktan kaldırıldı. - Trees have been removed from the park.

removed
ortadan kalkmak
removed
bertaraf olmak
removed
a first cousin twice removed kuzenin torunu
removed
ayrı
removed
taşın/taşı/çıkar
removed
alâkası olmayan
removed
uzak/taşınmış/çıkarılmış
removed
uzak

Fadıl'ın görevi onu dış dünyadan uzak tuttu. - Fadil's job kept him removed from the outside world.

Yaralı, olay yerinden uzaklaştırıldı. - The injured were removed from the scene.

English - English
removed