Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

(v ) tul, tool

listen to the pronunciation of (v ) tul, tool
English - Turkish

Definition of (v ) tul, tool in English Turkish dictionary

grow
büyümek

Tom iki dilli büyümek için şanslıydı. - Tom was lucky to grow up bilingual.

İyi büyümek için, bu bitkilerin çok fazla nem içermeyen toprağa ihtiyacı var. - In order to grow well, these plants need soil that does not contain too much moisture.

grow
{f} yetişmek

Bitkilerin yetişmek için güneş ışığına ihtiyacı var. - Plants need sunlight to grow.

grow
{f} dönüşmek
grow
(Kimya) büyüme

Ağaç büyümeyi durdurdu. - The tree stopped growing.

Ana yollar banliyölerin büyümesine katkıda bulunacaktır. - The construction of a highway will contribute to the growth of the suburbs.

grow
{f} uzatmak

Tom, bütün yaz sakal uzatmaktadır. - Tom has been growing a beard all summer.

Bu kalın bıyığı uzatmak uzun zamanımı aldı. - Growing this thick mustache has taken me quite a while.

grow
(saç/sakal/bıyık/vb.) uzatmak
grow
olmak

Büyük ve güçlü olmak için büyüyebilesin diye sebzelerini ye. - Eat your vegetables so that you will grow up to be big and strong.

Büyüyünce, bir İngilizce öğretmeni olmak istiyorum. - When I grow up, I want to be an English teacher.

grow
yetiştirmek

Bu toprakta herhangi bir şeyi yetiştirmek zordur. - It's difficult to grow anything in this soil.

Babamın hobisi gül yetiştirmektir. - My father's hobby is growing roses.

grow
(bitki/vb.) yetişmek
grow
çoğalmak
grow
bir kimseyi kendine ısındırma
grow
{f} (grew, --n)
grow
{f} lemek
grow
{f} lenmek
grow
(Tıp) Büyümek, gelişmek, çıkmak
grow
(fiil) büyümek, gelişmek, yetişmek, yetiştirmek, büyütmek, üretmek, uzatmak, bırakmak, dönüşmek, lenmek, leşmek, lemek
grow
{f} (bitki/sebze/meyve) yetiştirmek; yetişmek
grow
{f} büyümek; gelişmek; artmak
grow
{f} gelişmek
grow
hası1 etmek
English - English
grow