Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

(b) obtain (the contract); make the highest bid in

listen to the pronunciation of (b) obtain (the contract); make the highest bid in
English - Turkish

Definition of (b) obtain (the contract); make the highest bid in in English Turkish dictionary

buy
{f} satın almak

Bu tür bir kanepe satın almak istemiyorum. - I don't want to buy this kind of sofa.

Erkek kardeşim, bir araba satın almak için yeterince zengindir. - My brother is rich enough to buy a car.

buy
ısmarlamak

İnsanlar bütün gece bana içki ısmarlamaktadır. - People have been buying me drinks all night.

Sana bir içki ısmarlamak istiyorum. - I'd like to buy you a drink.

buy
{i} satın alma

Ben, bir çift kayak botu satın almak istiyorum. - I want to buy a pair of ski boots.

eBay'dan satın almayı çok seviyorum. - I love buying on eBay.

buy
{f} pahasına elde etmek
buy
iştira yapmak
buy
birisine bir şeyi yutturmak
buy
kanmak
buy
kabul etmek
buy
{f} kiralamak
buy
(fiil) satın almak, almak, pahasına elde etmek; rüşvetle elde etmek, kiralamak, inanmak, yutmak, satın alma gücü olmak
buy
{f} yutmak
buy
hisse almak
buy
{i} kelepir
buy
{i} alış, alma
buy
alıcı durumunda olmak
buy
(isim) satın alma
buy
bir şey karşıIığında sağlamak
buy
sa
buy
rüşvetle elegeçirmek
English - English
buy