el reloj; watch television, mirar la television

listen to the pronunciation of el reloj; watch television, mirar la television
İngilizce - Türkçe

el reloj; watch television, mirar la television teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

watch
{f} bakmak

Biz hangi programın açık olduğuna bakmaksızın televizyon izlemeye eğilimliyiz. - We are apt to watch television, irrespective of what program is on.

watch
{f} gözlemek
watch
{i} dikkat etme

Diyetime dikkat etmeli miyim? - Should I watch my diet?

Buradaki kaplanlara dikkat etmeli miyiz? - Do we need to watch out for tigers around here?

watch
tarassut etmek
watch
nezaret etmek
watch
(Bilgisayar) gözle

Gözlerinde gözyaşlarıyla TV izliyordu. - She was watching TV with tears in her eyes.

Bir gün hayatın gözlerinin önünde hızla akıp gidecektir. Emin ol, izlemeye değer. - One day your life will flash before your eyes. Make sure it's worth watching.

watch
(Askeri) gemilerde beklenen nöbet
watch
(Askeri) vardıya
watch
-e göz kulak olmak
watch
gözetleme
watch
{f} izle

Pokémon izleyerek büyüdüm. - I grew up watching Pokemon.

Sovyet Rusya'sında, televizyon seyirciyi izler! - In Soviet Russia, television watches the audience!

watch
{f} kollamak
watch
{i} gözetleme, tarassut
watch
(Askeri) GÖREV SÜRESİ: Bak. "tour of duty"
watch
{f} gözetlemek
watch
{i} nöbetçilik, nöbet tutma
watch
{i} nöbet yeri/süresi
watch
{i} gözaltı
watch
{i} kol saati; cep saati
watch
{f} yolunu gözlemek
İngilizce - İngilizce
watch
watch-
el reloj; watch television, mirar la television