el çantası

listen to the pronunciation of el çantası
Türkçe - İngilizce
purse

Layla put the money in her purse. - Leyla parayı el çantasına koydu.

I don't like to carry a purse. - Ben el çantası taşımayı sevmiyorum.

{i} pocketbook
pursue
handbag

Have you ever seen Mary without her handbag? Mary? No, never. - Mary'yi hiç el çantası olmadan gördün mü? Mary mi? Hayır, hiç.

She had her handbag stolen. - O el çantasını çaldırdı.

hand bag
reticule
handbag, pursue
pocket book
(zarf şeklinde) pochette
pochette
satchel
el çanta
reticule
Türkçe - Türkçe
Günlük işlerde veya kısa gezilerde kullanılan, içinde özel eşya bulunan kap
el çantası