I won't be able to practice.
- Egzersiz yapamayacağım.
Walking is good exercise.
- Yürümek iyi egzersizdir.
Exercise is vital for a dog.
- Egzersiz, bir köpek için hayatidir.
The food athletes eat is just as important as what kind of exercises they do.
- Sporcuların yedikleri yiyecek tam olarak ne tür egzersizleri yaptıkları kadar önemlidir.
Moderate exercises will make us feel good.
- Hafif egzersizler kendimizi iyi hissetmemizi sağlar.
I work out in a gym two or three times a week.
- Bir spor salonunda haftada iki ya da üç kez egzersiz yaparım.
Tom works out in a gym near his house.
- Tom evinin yakınındaki bir spor salonunda egzersiz yapıyor.
Do you like to exercise?
- Egzersiz yapmak ister misin?
Taking moderate exercise will do you good.
- Ölçülü egzersiz yapmak size iyi gelecektir.
Tom goes to the local gym to work out.
- Tom egzersiz yapmak için yerel spor salonuna gidiyor