Yeteneğini göstermek için bu az bulunur fırsatı en iyi şekilde kullanmalısın.
- You should make the most of this rare opportunity to demonstrate your talent.
Mary'nin kirpilerin üstündeki kitabı onun bu hayvanlara sevgisini göstermektedir.
- Mary's book on hedgehogs demonstrates her love for these animals.
Afganistan'daki durum, Amerika'nın hedeflerini ve birlikte çalışmamız gerektiğini gösteriyor.
- The situation in Afghanistan demonstrates America's goals, and our need to work together.
Öğrenciler, yeni hükümete karşı gösteri düzenlediler.
- The students demonstrated against the new government.
Öğretmen fikri bir deneyle ispat etti.
- The teacher demonstrated the idea with an experiment.
Afrikalı Amerikalılar sivil haklar için gösteri yaptılar.
- African Americans demonstrated for civil rights.
Yeni ilaç, etkisini hemen gösterdi.
- The new medicine demonstrated an immediate effect.
... it was built with roman vestiges demonstrating if need be the tremendous ...
... demonstrating available resources absolutely beautifully ...