Deutsch - Türkisch
Definition von zeitvertreib im Deutsch Türkisch wörterbuch
- {'tsaytfertrayp} r oyalanma, vakit geçirme
- [der] vakit geçirme, oyalanma
Englisch - Türkisch
Definition von zeitvertreib im Englisch Türkisch wörterbuch
- avocation
- {i} uğraş
- avocation
- amatörce meşgale
- avocation
- meşguliyet
- pastime
- {i} eğlence
Onun sevdiği eğlenceler avcılık ve golf.
-His favourite pastimes were hunting and golf.
Kart oynamak popüler bir eğlencedir.
-Playing cards is a popular pastime.
- pastime
- {i} hobi
En sevdiğin hobin nedir?
-What is your favorite pastime?
Kartpostal oynamak bir hobidir.
-Playing cards is a pastime.
- avocation
- iş
- pastime
- hoşça vakit geçirmek için yapılan şey
- pastime
- uğraş
Bence Tatoeba hoş ve eğitici bir uğraştır.
-In my opinion, Tatoeba is a pleasant and instructive pastime.
- sport
- gırgır kimse
- avocation
- {i} hobi
- avocation
- {i} merak
- avocation
- {i} meslek
- avocation
- {i} birinin asıl işi dışında yaptığı bir iş, hobi
- pastime
- {i} meşgale
En sevdiğin meşgaleler nelerdir?
-What are your favorite pastimes?
- sport
- {f} şaka söylemek
Relevante Übersetzungen
Deutsch - Englisch
Definition von zeitvertreib im Deutsch Englisch wörterbuch
- sport
- avocation
- pastimes
- pastime
- Das ist kein harmloser Zeitvertreib.
- That's not an innocent pastime