Please say that again!
- Lütfen onu yeniden söyleyin!
With the coming of spring, everything is gradually coming to life again.
- Baharın gelmesiyle birlikte her şey yavaş yavaş yeniden hayata dönüyor.
The death of her husband was her rebirth.
- Kocasının ölümü onun yeniden doğuşuydu.
Our task is to rebuild the wall.
- Bizim görevimiz duvarı yeniden inşa etmektir.
The south had no money to rebuild.
- Güneylilerin yeniden inşa etmek için hiç parası yoktu.
Did you have to rewrite the paper?
- Kağıdı yeniden yazmak zorunda mıydın?
We started all over again.
- Her şeye yeniden başladık.
We have to start over again.
- Yeniden başlamak zorundayız.
Japan has to reconstruct its economy.
- Japonya, ekonomisini yeniden inşa etmek zorunda.
The brave soldiers went head-to-head with the enemy to regain their city.
- Cesur askerler şehri yeniden kazanmak için düşman ile boy ölçüştü.
Ugh, because of you, now I have to redo everything!
- Öf, senin yüzünden, şimdi her şeyi yeniden yapmak zorundayım!
The town church has been completely redone.
- Kasaba kilisesi tamamen yeniden yapıldı.
I think we'd better start over again.
- Sanırım tekrar yeniden başlasak iyi olur.
I have to start over.
- Yeniden başlamalıyım.
Have you tried restarting your computer?
- Bilgisayarını yeniden başlatmayı denedin mi?
Tom restarted his computer.
- Tom bilgisayarını yeniden başlattı.