yelpazelenmek

listen to the pronunciation of yelpazelenmek
Türkisch - Englisch
fan
to be fanned
yelpaze
fan

Incidentally, this room doesn't have anything like an air conditioner. All it has is a hand-held paper fan. - Sırası gelmişken, bu odada klimaya benzer bir şey yok. Onun sahip olduğu tek şey elle tutulan kağıt yelpaze.

That lady has a fan because it is hot. - O kadının bir yelpazesi var çünkü hava sıcak.

Yelpaze
hand fan
yelpaze
(Askeri) main piece
yelpaze
punkah
Türkisch - Türkisch
Yelpaze ile serinletmek
Yelpaze
(Osmanlı Dönemi) MİZEBBE
Yelpaze
(Osmanlı Dönemi) YELPEZ
Yelpaze
mirveha
yelpaze
Çeşitlilik
yelpaze
Sallandığında küçük bir hava akımı yapan ve özellikle yüzü serinletmeye yarayan, küçük, katlanabilir, taşınabilir araç: "Sarayında olduğu gibi başının üzerinde uzun saplı yelpazelerin serinletici nazik havasını istermiş."- R. H. Karay
yelpaze
Dümenin su içindeki en geniş kısmı
yelpaze
Sallandığında küçük bir hava akımı yapan ve özellikle yüzü serinletmeye yarayan, küçük, katlanabilir, taşınabilir araç
yelpaze
Bu biçimde olan
yelpazelenme
Yelpazelenmek işi veya durumu
yelpazelenmek
Favoriten