yatalaklık

listen to the pronunciation of yatalaklık
Türkisch - Englisch
confinement to bed
yatalak
{s} bedridden

You are sick and bedridden. - Sen hastasın ve yatalaksın.

Since our father is bedridden, we take turns looking after him. - Babamız yatalak olduğu için ona sırayla baktık.

yatalak
{i} invalid

Her father became an invalid as a result of a heart attack. - Onun babası bir kalp krizinin bir sonucu olarak bir yatalak oldu.

yatalak
housebound
yatalak
bedfast
yatalak
bedded
yatalak
bedridden, confined to bed
yatalak
bedfast, bedridden
yatalak
confined to bed
yatalak
flat on one's back
Türkisch - Türkisch

Definition von yatalaklık im Türkisch Türkisch wörterbuch

YATALAK
İnme veya sakatlık gibi bir sebeple yataktan kalkamayan (kimse): "Şu rezalete bakın, yatalak gibi uzanmışlar."- Ö. Seyfettin
yatalak
İnme veya sakatlık gibi bir sebeple yataktan kalkamayan (kimse)
yatalaklık
Favoriten