yatalaklık

listen to the pronunciation of yatalaklık
التركية - الإنجليزية
confinement to bed
yatalak
{s} bedridden

Tom was bedridden at that time. - Tom o zaman yatalaktı.

You are sick and bedridden. - Sen hastasın ve yatalaksın.

yatalak
{i} invalid

Her father became an invalid as a result of a heart attack. - Onun babası bir kalp krizinin bir sonucu olarak bir yatalak oldu.

yatalak
housebound
yatalak
bedfast
yatalak
bedded
yatalak
bedridden, confined to bed
yatalak
bedfast, bedridden
yatalak
confined to bed
yatalak
flat on one's back
التركية - التركية

تعريف yatalaklık في التركية التركية القاموس.

YATALAK
İnme veya sakatlık gibi bir sebeple yataktan kalkamayan (kimse): "Şu rezalete bakın, yatalak gibi uzanmışlar."- Ö. Seyfettin
yatalak
İnme veya sakatlık gibi bir sebeple yataktan kalkamayan (kimse)