I am training hard so that I may win the race.
- Ben, yarışı kazanabilirim diye sıkı eğitim yapıyorum.
One hundred and fifty people entered the marathon race.
- Yüz elli kişi maraton yarışına girdi.
I competed with him for the first prize.
- Birincilik ödülü için onunla yarıştım.
Ten teams competed for the prize.
- On takım ödül için yarıştı.
The wrestler had his right leg broken in a bout.
- Bir yarışmada güreşçinin sağ bacağı kırıldı.
Nobody can compete with that.
- Hiç kimse onunla yarışamaz.
We can't compete with that.
- Biz onunla yarışamayız.
He wants to participate in the contest.
- O, yarışmaya katılmak istiyor.
The contestant made two false starts.
- Yarışmacı, iki yanlış start yaptı.
Boats were racing last night.
- Tekneler dün gece yarışıyorlardı.
What did the racing driver say?
- Otomobil yarışçısı ne dedi?
The Yankees are running away with the pennant race.
- Bayrak yarışında Yankiler fark atıyorlar.
Having run the race, Jane had two glasses of barley tea.
- Yarışı koştuktan sonra, Jane iki bardak arpa çayı içti.