yağmalama

listen to the pronunciation of yağmalama
Türkisch - Englisch
sacking
depredation
marauding
(Tıp) plagiarism
{i} plundering
plunderage
{i} plunder
{i} looting

We won't tolerate any looting. - Herhangi bir yağmalamaya katlanmayacağız.

{i} loot

We won't tolerate any looting. - Herhangi bir yağmalamaya katlanmayacağız.

Let's go to loot the supermarket! - Süpermarketi yağmalamaya gidelim!

{i} rape
yağmalamak
{f} loot
yağmalamak
{f} plunder
yağmalamak
pillage
yağmalamak
ravage
yağmalamak
(Arılık) rob
yağmala
{f} loot

We won't tolerate any looting. - Herhangi bir yağmalamaya katlanmayacağız.

Let's go to loot the supermarket! - Süpermarketi yağmalamaya gidelim!

yağmala
{f} looting

We won't tolerate any looting. - Herhangi bir yağmalamaya katlanmayacağız.

yağmala
{f} gut
yağmala
{f} plundering
yağmala
{f} plunder
yağmalamak
sack
yağmalamak
despoil
yağmalamak
spoliate
yağmalamak
ransack
vitrini kırarak yağmalama
smash and grab raid
yağmala
pillage

The barbarians raped and pillaged our city. - Barbarla saldırdı ve şehrimizi yağmaladı.

Sami and Layla pillaged Farid's house. - Sami ve Leyla, Ferit'in evini yağmaladı.

yağmalamak
prey upon
yağmalamak
raven
yağmalamak
pirate
yağmalamak
reave
yağmalamak
maraud
yağmalamak
sweep down on
yağmalamak
harry
yağmalamak
put to the sack
yağmalamak
forage
yağmalamak
pluck
yağmalamak
foray
yağmalamak
to loot, to plunder, to sack, to pillage, to ravage, to ransack
yağmalamak
prey on
yağmalamak
to loot, plunder, sack, pillage
Türkisch - Türkisch
Yağmalamak işi
Yağmalamak
talan etmek
Yağmalamak
talanlamak
yağmalamak
Yağma etmek
yağmalama
Favoriten