Definition von written is the past participle of write im Englisch Türkisch wörterbuch
- written
- {s} yazılı
Tahtada yazılı olan benim adımdı.
-Written on the blackboard was my name.
O, antlaşma yazılı olarak onaylanmalı dedi.
-He said the treaty must be approved as written.
- written
- yazılmak
Onun doktora tezi İngilizce yazılmak zorunda.
-Her PhD thesis has to be written in English.
Onun konuşmalarının hepsi diğer insanlar tarafından yazılmaktadır.
-Her speeches are all written by other people.
- written
- yazıya dökülmüş
- written
- {f} yaz
Esperanto, 28 harfli alfabe ile fonetik olarak yazılır.
-Esperanto is written phonetically with an alphabet of 28 letters.
Bütün cevaplar talimatlara göre yazılmalıdır.
-All answers must be written according to the instructions.
- written
- {s} yazılmış
Orijinali bir ders kitabı olarak yazılmıştır.
-The original was written as a school textbook.
Taslak elle yazılmıştı.
-The manuscript had been written out by hand.
- written
- f., bak. write. s. yazılı, yazılmış
- written
- write yaz
Relevante Übersetzungen
Definition von written is the past participle of write im Englisch Englisch wörterbuch
- written