Pazar günleri hariç her gün çalışırım.
- I work every day except for Sundays.
Tom hariç, bütün aile sessizce TV izliyordu.
- Except for Tom, the family was all watching TV in silence.
Bazı değişiklikler hariç olmak üzere, proje onaylandı.
- Except for some modifications, the project was approved.
Fırtına olmasaydı daha erken varırdım.
- Except for the storm, I would have arrived earlier.
Baş ağrım olmasaydı giderdim.
- I would go except for my headache.