Evi çok lüks bir şekilde döşediler.
 - They furnished the house very luxuriously.
Brian'ın kız arkadaşı sık sık onu lüks restoranlara götürmesi için yalvarır.
 - Brian's girlfriend often begs him to take her to luxurious restaurants.
Otel kelimelerle ifade edilemeyecek kadar gösterişliydi.
 - The hotel was luxurious beyond description.