very-nice

listen to the pronunciation of very-nice
Englisch - Türkisch

Definition von very-nice im Englisch Türkisch wörterbuch

lovely
{s} güzel

Biz güzel bir yemek yedik. - We had a lovely meal.

Her nezaman böyle güzel bir yağmurumuz olsa, ben yıllar öncesini, ikimizi hatırlıyorum. - Whenever we have such lovely rain, I recall the two of us, several years ago.

lovely
{s} sevimli

O, sevimli köpeğin kendine ait olmasını diledi. - She wished the lovely dog belonged to her.

O sevimli genç bir adam. - He's a lovely young man.

lovely
sevgili

Ve yolun her adımında benim arkamda olan sevgili karım Kate'e teşekkür etmeliyim. - And I must thank my lovely wife, Kate, who was behind me every step of the way.

very nice
şiir gibi
very nice
ballı
lovely
sevilir
lovely
şeker
lovely
hoş

Eğer para kazanmak için buradaysan, Amerika bulunmak için hoş bir yer. - America is a lovely place to be, if you are here to earn money.

O hoş bir sonbahar akşamı idi. - It was a lovely autumn evening.

lovely
harika
lovely
nefis
lovely
{s} şirin
lovely
ÇOK ŞEKER
very nice
aferin
very nice
çok güzel

Mary çok güzel bir kız. - Mary is a very nice girl.

Çok güzel görünümlü bir el yazısı var. - She has very nice-looking handwriting.

lovely
sevimlilik
lovely
lovelinessgüzellik
lovely
hoş/sevimli
the weather is very nice today
bugün hava çok güzel
you're very nice
çok iyisiniz
Englisch - Englisch
lovely
very-nice
Favoriten