Definition von verroht im Englisch Türkisch wörterbuch
- barbarian
- barbar
Uygar bir insanın derisinin altına bakın ve bir barbar bulacaksınız.
- Look under the skin of a civilized man and you will find a barbarian.
İmparatora gelince, o dünyanın hükümdarıdır. Barbarlara gelince, onlar dünyanın uşaklarıdır.
- As for the Emperor, he is the ruler of the world. As for the barbarians, they are the servants of the world.
- barbarian
- uygarlaşmamış kimse
- barbaric
- barbar
Leyla ve Sami barbar bir biçimde davrandılar.
- Layla and Sami behaved in a barbaric way.
O barbarca bir uygulamadır.
- That is a barbaric practice.
- barbarian
- {i} vahşi
Onlar, barbar dediklerinden çok daha vahşidirler.
- They are much more savage than those they call barbarians.
Kendilerine uygar diyorlar ama barbar dedikleri kadar vahşiler.
- They call themselves civilized, but they're just as savage as those they call barbarians.
- barbarian
- vahşi kimse
- barbarian
- i., s. vahşi, barbar
- barbarian
- {s} kaba
- barbarian
- medeni olmayan
- barbarian
- medeniyet görmemiş bir kimse
- barbarian
- gaddar
- barbarian
- yabancı
- barbarian
- kaba kimse
- barbaric
- barbarca
O barbarca bir uygulama.
- That's a barbaric practice.
Bana ihanet edildi ve barbarca davranıldım.
- I was betrayed and treated barbarically.
- barbaric
- {s} medeniyetsiz
